Ana içeriğe atla

Garp Cephesinde Yar, Kafa Kola Alındım

Düşman toprağına konuşlandırıldım
Zafer sancağını yar, dalgalandırdım
Bir gecede girdim zalim toprağına...
Miğferim yoktu ancak Rabbe sığındım

Oysa ne saflık, buhranı zafer sandım
Zaman geçti yar, vaziyete uyandım
Etrafım sarıldı, önüm arkam sobe!
Çaresizlik ekmeğini, hüzne bandım.

Hain pusuya düştüm, hayli aldandım
Düşman ellerinde yar, tutsak alındım
Ne güzeldir şimdi Şebinkarahisar...
Memleketime pek bir Fransız kaldım

Kalleş kumandan huzuruna çağrıldım
Gidene dek yar, ölü taklidi yaptım.
"Baban sayılırım" dedi sırıtarak,
Cevaben sahte bir tebessüm takındım

Dişimi sıktım, umutla soluklandım
Ansızın bir vakit yar, nişanlandırıldım
Kesmez kör makas kurdeleye tek attı,
İşbirliğine ben, mecbur bırakıldım.

Gurbet elde çapraz sorguya alındım
Ben ateşte boğuldum yar, suda yandım.
Bizzat planladım, infaz tarihimi...
Duyursunlar elçiler, haber saldım.

Yerle yeksan oldum, Richter'le anıldım
Ben Titaniksem yar, dibe batırıldım
Şapkasız selam bile vermemek gerek,
Salık verdim dostlara, dersimi aldım.

Eşe dosta rezilim, zihne kazındım.
Unutmadım seni yar, hep yalanladım.
Gözbebeğim affet beni, çok özledim...
Omzundaki çirkin bene hasret kaldım...

Oğlum Tayfun ellerinden öper.
Hürmetlerimle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

14.07.2016 ve 15.07.2016 tarihlerinde yazdığım iki şiir ektedir

Beyaz Etin Daveti  hatırla, hep gün ortası saatleri seçtin sevişmek için güneş vurdukça iyice beyaz görünen etindi her şeyi apaçık yaşamaya davet eden çatlaklarını bilirdim, ellerim ne zaman hoyratlaşsa kalçan kırmızı bir cevap verirdi sana kıyardım kan derinle selamsız, derinlerinden akardı bacakların/ dudakların morarmasa; bileklerini tuttum mu benim için atan kalbi hissetmesem parmaklarımda yemin olsun inanmazdım yaşadığına buz gibi beyazdın bir de hastane koşuşturmaları o kadar kan senden çıkmamış olsa bembeyaz bir ölüydü ellerimi tutan valla! tip a da olsa diyabet için gençtin bundan gülenyüzlü bantlar taşıdın biri kalçanda, biri baldırında domaldığında onlarla oynardım sana kıyardım, kıymasam sana ait tek kırmızı ayak parmakların ve o bayıldığın rujun olurdu sana çok da yakışmayan 14.07.2016 Beyoğlu/İstanbul Asil Yurt Haseki Milli İrade Darbe diyordun tankların ne oldu? Sokağa döktüğün itlerin ne oldu? Amerika, İsrail, siyonistler ne oldu? İşte böyle yersiniz milli irade yara...
içimdeki sevginin minik kuşu saçmayla vurulduğu yokuşu senin aşkınla imara açıldı sevgilim yerle yeksan niyetlerim sevişirken kasılan kaba etlerim hırslarım, cevap aldığım feyklerim ve kaybolmaya niyet oldunduğum uzun, sapa yollar bir niyet mektubu yollar koğuşumda attığım voltalar kondom takmadığımız günlerdeki allaha emanet pompalar bana hep seni hatırlatır senin bendeki tesirini senin adınla altına girdiğim onlarca satır başı derdini sıkıca tut utanma, sırtında taşı
Yine boşa çektim gelmedi kefal Kayıntısız da sasıdır bu haram Ah ulan Topal Sen olsan da bölsen şu ekmeği Hep taş çalardı ibine Yüreği de mangal değildi hergelenin Az saklanmadık viranede Haydar abiden Hangi hurinin koynundasın kim bilir şimdi Son paramı zarda düşürdüm Kürt evde midir acaba? Yine mi kaldık lan sokakta? Necla desen uyumuştur çoktan Kör talihimi sikeyim