Ana içeriğe atla
Yine boşa çektim gelmedi kefal
Kayıntısız da sasıdır bu haram
Ah ulan Topal
Sen olsan da bölsen şu ekmeği

Hep taş çalardı ibine
Yüreği de mangal değildi hergelenin
Az saklanmadık viranede Haydar abiden
Hangi hurinin koynundasın kim bilir şimdi

Son paramı zarda düşürdüm
Kürt evde midir acaba?
Yine mi kaldık lan sokakta?
Necla desen uyumuştur çoktan
Kör talihimi sikeyim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

14.07.2016 ve 15.07.2016 tarihlerinde yazdığım iki şiir ektedir

Beyaz Etin Daveti  hatırla, hep gün ortası saatleri seçtin sevişmek için güneş vurdukça iyice beyaz görünen etindi her şeyi apaçık yaşamaya davet eden çatlaklarını bilirdim, ellerim ne zaman hoyratlaşsa kalçan kırmızı bir cevap verirdi sana kıyardım kan derinle selamsız, derinlerinden akardı bacakların/ dudakların morarmasa; bileklerini tuttum mu benim için atan kalbi hissetmesem parmaklarımda yemin olsun inanmazdım yaşadığına buz gibi beyazdın bir de hastane koşuşturmaları o kadar kan senden çıkmamış olsa bembeyaz bir ölüydü ellerimi tutan valla! tip a da olsa diyabet için gençtin bundan gülenyüzlü bantlar taşıdın biri kalçanda, biri baldırında domaldığında onlarla oynardım sana kıyardım, kıymasam sana ait tek kırmızı ayak parmakların ve o bayıldığın rujun olurdu sana çok da yakışmayan 14.07.2016 Beyoğlu/İstanbul Asil Yurt Haseki Milli İrade Darbe diyordun tankların ne oldu? Sokağa döktüğün itlerin ne oldu? Amerika, İsrail, siyonistler ne oldu? İşte böyle yersiniz milli irade yara...
içimdeki sevginin minik kuşu saçmayla vurulduğu yokuşu senin aşkınla imara açıldı sevgilim yerle yeksan niyetlerim sevişirken kasılan kaba etlerim hırslarım, cevap aldığım feyklerim ve kaybolmaya niyet oldunduğum uzun, sapa yollar bir niyet mektubu yollar koğuşumda attığım voltalar kondom takmadığımız günlerdeki allaha emanet pompalar bana hep seni hatırlatır senin bendeki tesirini senin adınla altına girdiğim onlarca satır başı derdini sıkıca tut utanma, sırtında taşı